-

Gözden kaçırmayın

Eylül Ayında Gökyüzü HareketleriEylül Ayında Gökyüzü Hareketleri

Türkiye’de ve dünyada hızla artan obezite oranları dikkat çekici boyutlara ulaştı. 1975 yılında Türkiye'de erkeklerin sadece %4'ü, kadınların ise %12'si obezken, günümüzde bu oranlar erkeklerde %26'ya, kadınlarda ise %43'e yükseldi. Ortalama her üç erkekten biri ve her iki kadından biri obez durumda. Aşırı kilolu bireyleri de eklediğimizde, bu oran %60'ı aşıyor ve Türkiye'yi Avrupa'nın en şişman ülkesi yapıyor.

Türkiye'de kilolu olma durumu artık norm haline geldi. Eğer ülke genelinde kilo ortalamasına göre ‘normal’ kiloyu belirleseydik, 1.80 boyundaki bir kişi için normal kilonun üst sınırı 80 değil, 101 kilo olurdu. Son 30 yılda obezite oranları iki kat arttı, şişman çocukların oranı %8’den %20’ye, obez çocukların oranı ise %2’den %8’e yükseldi.

Bu artışın nedenleri üzerine birçok tartışma bulunuyor. 1970’lerden önce insanların daha iradeli ve özdenetimli olmaları mı söz konusuydu? Yoksa başka faktörler mi etkili oldu?

Araştırmalar, obezite oranlarındaki yükselişi çeşitli faktörlere bağlıyor. Fast food tüketimi, işlenmiş gıdalar, hareketsiz yaşam tarzı, genetik eğilimler ve hormonal dengesizlikler bunlardan bazıları. Ayrıca, toplumsal önyargılar ve kilo sorununun bir irade sorunu olarak görülmesi de yanlış bir yaklaşım.

Obez bireylerin kilo vermemesinin nedenleri arasında enerji dengesinin sağlanamaması, yağ hücrelerinin sayısındaki değişimler, metabolik hız ve sürdürülebilir diyetlerin zorluğu gibi faktörler yer alıyor. Kilo verme sürecinde sürekli kalori hesabı yapmanın yanıltıcı olabileceği ve hızlı diyetlerin uzun vadede kalıcı çözümler sunmadığı belirtiliyor.

Ayrıca, obeziteye yönelik toplumsal önyargılar ve alay konusu olma durumu, kilo vermeyi teşvik etmek yerine, kişileri daha da olumsuz etkileyebiliyor. İnsanları kilosuna göre yargılamak, sorunu çözmek yerine daha da derinleştiriyor.

Bu bilgiler ışığında, Türkiye'de ve dünyada obezitenin artışının ardındaki sebepleri daha iyi anlamak ve önleyici adımlar atmak gerekiyor. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve obeziteyle mücadelede daha kapsamlı stratejilerin benimsenmesi önemli.