-

Gözden kaçırmayın

Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi AçıldıBağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Açıldı

İSTANBUL - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bugün yaptığı açıklamada, Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BODP) uygulayıcıları hakkında eleştirilerini dile getirdi. Dervişoğlu, BOP’nin geçmişte Türkiye üzerinde “yanlış” bir strateji izlediğini ve bu durumun ülkenin siyasi ve ekonomik gelişimini olumsuz etkilediğini savundu.

BOP'nin Tarihsel Gelişimi ve Eleştirileri

Büyük Orta Doğu Projesi, 1990’lı yıllarda ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından Türkiye, Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün gibi ülkeler üzerinde uygulanmaya başlanan bir proje olarak tanımlanmaktadır. Amaç, bölgede istikrarı sağlamak, terörle mücadeleye destek vermek ve enerji kaynaklarına erişim sağlamaktır. Ancak proje, özellikle Türkiye’de geniş kitleler tarafından eleştirilmiş ve “ABD’nin Türkiye üzerindeki hegemonyasının” bir parçası olduğu iddialarına yol açmıştır.

Dervişoğlu'nun Açıklamaları

Müsavat Dervişoğlu, BOP ile ilgili açıklamalarında, projenin “Türkiye’nin milli çıkarlarını göz ardı eden” ve “bölgedeki dengeleri bozmaya yönelik” bir yaklaşım sergilediğini vurguladı. Özellikle proje kapsamında desteklenen bazı rejimlerin insan hakları ihlallerine yol açtığını belirterek bu rejimlere yönelik eleştirilerini dile getirdi. Dervişoğlu, BOP’nin Türkiye'ye uygulanan “siyasi ve ekonomik baskılar”ın bir aracı olduğunu savundu.

Örnekler ve Tartışmalar

BOP ile ilgili tartışmalar, 1990’lar boyunca Türkiye’de yoğun bir şekilde yaşanmıştır. Projenin desteklediği bazı ülkelerdeki rejim değişiklikleri, Türkiye’nin dış politikası üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Ayrıca, BOP’nin bölgedeki enerji projeleri ve müttefiklerin seçimi konusunda da farklı yorumlara yol açmıştır. Örneğin, Suriye iç savaşı sırasında ABD'nin Esad rejimini desteklemesi, BOP’nin eleştirmenleri tarafından “yanlış” bir strateji olarak değerlendirilmiştir.

Dervişoğlu'nun açıklamaları, BOP konusundaki tartışmaların yeniden alevlenmesine neden olabilir. Bu durum, Türkiye’nin dış politikası ve bölgesel ilişkileri açısından önemli sonuçlar doğurabilir.