-
Gözden kaçırmayın

Son dönemde yaşanan iç ve dış şokların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri hakkında detaylı açıklamalarda bulunan ekonomi uzmanı Hakan Kara, CNBC e konuştu. Kara, son gelişmelerin enflasyonist baskıları artırmasının yanı sıra yatırımcı güvenini de olumsuz etkilediğini vurguladı.
Son Şoklar ve Enflasyon Artışı
Kara, son zamanlarda Türkiye'yi derinden etkileyen jeopolitik gerilimler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve kurdaki aşırı oynaklıkların ekonomiyi ciddi şekilde zorladığını belirtti. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının enerji piyasalarındaki belirsizlikleri artırması ve ardından gelen ABD Merkez Bankası'nın agresif faiz politikaları, küresel enflasyonun tavan yapmasına neden oldu. Bu durum, Türkiye’de de zaten yükselen enflasyonist baskıları daha da şiddetlendirdi. Örneğin, gıda fiyatlarındaki son artışlar, özellikle dar gelirli aileyi olumsuz etkiliyor. Benzin ve elektrik gibi temel tüketim mallarının fiyatları sürekli artarken, maaşlardaki iyileşme bu artışlara yetişemiyor.
Yatırımcı Güveninde Gerileme
Ekonomik belirsizliklerin yatırımcı güvenini de ciddi şekilde olumsuz etkilediğini savunan Kara, “Yatırımcılar, gelecekteki getirileri konusunda şüpheci hale geldiler. Bu durum, yeni yatırımların durmasına ve mevcut yatırımların askıya alınmasına yol açabiliyor” dedi. Özellikle kurdaki dalgalanmaların yatırım ortamını olumsuz etkilediğini belirten Kara, “Kur riskini yönetmek isteyen yatırımcılar, Türkiye’den uzaklaşmayı tercih ediyorlar. Bu da döviz rezervlerimizin azalmasına ve kurun daha da oynak hale gelmesine neden olabilir” şeklinde konuştu. Örneğin, son aylarda birçok yabancı şirket, Türkiye'deki yatırımlarını gözden geçirirken, bazıları ise çekildi.
Merkez Bankası’nın Önümüzdeki Adımları
Kara, Merkez Bankası’nın önündeki en büyük zorluğun, enflasyonu kontrol altına alırken yatırımcı güvenini korumak olduğunu söyledi. “Merkez Bankası’nın faiz artışlarına devam etmesi, enflasyonla mücadelede önemli bir adım olsa da, ekonomik büyümeyi de olumsuz etkileyebilir” dedi. Kara, Merkez Bankası’nın daha ihtiyatlı bir yaklaşım benimsemesi ve farklı araçlarla (örneğin, döviz kuru müdahaleleri) piyasaları desteklemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yapısal reformların da enflasyonla mücadelede önemli bir rol oynayacağını belirterek, “Merkez Bankası’nın, enflasyonu düşürmeye yönelik uzun vadeli stratejiler geliştirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Örneğin, vergi politikalarıyla uyumlu bir şekilde faiz artışları yapılması ve mali disiplinin sağlanması, enflasyonun kontrol altına alınmasında etkili olabilir.
Ekonomik İstikrara Ulaşmak İçin Gerekenler
Kara, Türkiye ekonomisinin kısa vadede zorlu bir dönemden geçeceğini ancak uzun vadede ekonomik istikrarın sağlanabileceğine inandığını belirtti. “Ekonomik istikrarı sağlamak için yapısal reformların yapılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve dış kaynakların seferber edilmesi gerekiyor” dedi. “Türkiye’nin, küresel ekonomideki rekabet gücünü artırması ve ihracatını geliştirmesi de önem taşıyor.”
Yorumlar
Yorum Yap